MERS VİRÜSÜ SALGINI TÜRKİYE’Yİ TEHDİT EDECEK Mİ?

Uzmanlar, tatil ya da iş gezisi nedeniyle yurt dışına ve Orta Doğu ile Uzakdoğu ülkelerine gidecek vatandaşlarımızın tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.

Hem çocuk hem de erişkindeki ciddi solunum yolu hastalıklarının olası etkeni olduğu düşünülen korona virüsler, toplumdan edinilen üst solunum yolu hastalıklarının 1/3’üne neden oluyor. Salgın hastalığı olarak bilinen ve korona virüslerin neden olduğu Mers hastalığının başlıca belirtilerini ve korunma yöntemleri ile ilgili bilgileri Emsey Hospital’dan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Delibalta açıklıyor.

“Tüm vakalar Ortadoğu bağlantılı”

Emsey Hospital’dan Uzm. Dr. Güler Delibalta, “ İlk olarak yarasa ve deve gibi hayvanlardan bulaştığı sanılsa da insanlar arasında da yayılma gösterdiği keşfedilen virüsün esas kaynağı, bulaşma yolu, kuluçka dönemi ve bulaştırıcılık süresi henüz kesin olarak bilinmemektedir. “Tüm Avrupa ve Kuzey Afrika vakalarının doğrudan ya da doğrudan olmayan bir şekilde Orta Doğu ile bağlantısı vardır. Tunus, İngiltere, Fransa ve İtalya’daki bazı vakaların Orta Doğuya seyahat öyküsü yoktur ancak Orta Doğu’ya seyahat öyküsü olan kişilerle temas öyküsü vardır ve yakın temaslılar arasında kısıtlı bir bulaşma meydana gelmiştir.

İtalya’dan bildirilen küme vakalar sağlık kuruluşu dışında aynı işte çalışanlar arasında enfeksiyon meydana geldiğini ilk defa göstermiştir. Şu ana kadar bildirilen tüm vaka kümeleri aile, sağlık kuruluşu ya da işyerindedir. Hastanelerde enfeksiyon kontrol önlemlerinin titizlikle uygulanması çok önemlidir. Vakaların yaşları 14 ay- 94 yaş arasındadır ve %65’i erkektir.” diye belirtiyor.

çocuklar da risk altında

Virüs ağırlıklı olarak orta yaş ve üzerinde enfeksiyon oluştursa da, çocukların da risk altında olduğu ortaya çıkmıştır. Vakalarda total ölüm oranı %50’ye yakındır ve 60 yaş üstü için %75, 60 yaş altı için %48 ölüm oranı görülmüştür.

Şikayetleri doğru izlemek hayati önem taşıyor

Vakaların çoğunluğunda hastaneye yatış gerektiren şiddetli akut solunum yolu hastalığı ortaya çıkmıştır.

Bildirilen klinik özellikler:

 Yüksek ateş

 Ateş + titreme

 öksürük

 Solunumun yüzeyselleşmesi

 Ayrıca ARDS, hemodiyaliz gerektiren böbrek yetmezliği, koagülopati ve perikardit de şikâyetler arasındadır. Birçok hastada ishal dahil olmak üzere GİS semptomları da görülmüştür.

 İmmün sistemi baskılanmış; ateşi, diyaresi ve karın ağrısı olan bir hastada başlangıçta solunum yolu semptomları görünmeyebilmektedir. Vakalar immün sistemi baskılanmış kişilerde sıra dışı semptomlar taşıyabilmektedir. Hastalık hafif semptomlarla veya belirtisiz olarak da görülmektedir.

Dünya Sağlık örgütü balgam, soluk borusu aspirat ve bronkoalveoler lavaj gibi alt solunum yolu örneklerinin alınmasını şiddetle önermektedir. Olası vakalardan alt solunum yolu numunesi alınmalıdır.

Dünyada vakalar çoğalıyor!

Mayıs sonu ve Haziran başında Suudi Arabistan’ın yeni bölgelerinden (Taif, Wadi AlDawaser ve Hafar Al-Batin) ilk defa vaka bildirilmiştir. Son bildirilen vakalar yaş ve cinsiyet bakımından Cidde’den bildirilen ve kronik akciğer hastalığı bulunan 2 yaşındaki vaka dışında daha önceden bildirilen vakalar ile benzerdir.

Son bildirilen vakalar, henüz belirlenmemiş olan enfeksiyon kaynağının Orta Doğu’da Suudi Arabistan’daki yeni bölgeler de dahil olmak üzere geniş bir alanda halen aktif olduğunu göstermektedir. Kişiler arasında yakın temasın olduğu küçük kümelerin ötesinde insandan insana bulaşmanın devam ettiği gözlemlenmemiştir. Ancak yakın gelecekte kısıtlı bir bulaşma ile daha fazla sporadik vaka beklenmektedir.

Henüz MERS-CoV’a özel tedavi yoktur. Korunmada en iyi yol, hastayı izolasyon imkanı olan bir sağlık merkezine yönlendirip, hastalardan uzak durmaktır. Mers virüsüne etkinliğini giderek kaybedecek bir salgın gözüyle bakılmaktadır, bu açıdan Türkiye için bireysel bazda izolasyon önlemleri alınmıştır. Gelecek açısından bir salgın tehlikesi öngörülmemektedir.

MERS-CoV vakalarının görüldüğü yerlere yolculuk yapacak kişiler için el hijyeni, öksürük – aksırık anında ağız burun kapatılması, kalabalık alanlarda maske kullanmak, çiğ süt ve hayvansal ürünler tüketmemek, çiğ meyve ve sebzelerin iyi yıkanması, kişisel hijyen önlemlerine dikkat etmeli ve hayvanlarla temastan kaçınmalıdır.